Spor yapmakta olan her bireyi, daha doğru, daha bilimsel, başarı/ilerleme odaklı sporcu olmaları yönünde bilinçlendirmek.
Sporla henüz tanışamamış olan bireyleri, sporun en güzel branşlarıyla tanıştırarak, hayat boyu güçlü, sağlıklı, dinç, 80 yaşında bile genç gösteren, mutlu, işinde ve özel yaşamında başarılı hale getirmek.
İnsanlara irade ve fiziki sınırlarının, yapabileceklerinin ne kadar geniş olabileceğini göstermek.
Hayatı boyunca denemediği diyet programı, yazılmadığı spor salonu, almadığı kilo verdirici alet ve hap kalmamış mutsuz, umutsuz, kilolu insanları, mutlu ve imrenilecek fiziğe sahip çekici insanlar haline gelmeleri yolunda rehberlik etmek.
Dayanıklılık sporlarında, yarı maraton, maraton, ultramaraton, bisiklet, ultrabisiklet gibi zorlu branşlarda sakatlanmadan, sürekli gelişerek her aşamada kürsüye bir adım daha yaklaşan sporcular yetiştirmek.
Toplumda aydınlanma sağlamada aktif rol alarak sosyal sorumluluk esasıyla daha sağlıklı, huzurlu, şiddetten ve zararlı maddelerden uzak, evlerine, işlerine, eşlerine daha bağlı, hastaneye sadece kontrol için ziyarete giden, trafikte gaz pedalıyla değil maratonlarda, triatlonlarda kas gücüyle ve beyniyle yarışan, çevresinde parmakla gösterilen, kalabalıklara ilham kaynağı olabilecek bireylerin ve toplumun yetişmesinde görev almak.
Türkiye’de atletizm, bisiklet ve triatlon branşlarında bilinçli, sürekli gelişim gösteren, dopingden uzak yarışçılar yetiştirerek hem ülke hem de dünya çapında yeni başarılara imza atacak sporcuların mutluluklarına ve ülke tanıtımına ortak olmak.
Sporcusuna sakatlanana kadar kaldırabileceği yük yükleyen klasik, gelişimden bihaber antrenörlerin aksine sakatlıktan uzak, tamamiyle sporcu odaklı, geri bildirimlere göre her an değişiklik sunabilen, detaylı ve idealist antrenör yaklaşımını aşılamak ve uygulamak.
Bir yaşam koçu gibi öğrencilerinin her detayını sorgulayabilen, başarı adına irdelenebilecek ne varsa sporcusuyla paylaşan, her türlü ince ayarlamayı kendine görev bilen, kendini hergün geliştirmeye adamış daha da başarılı antrenör olmak.
Koşmadıkça kendim gibi hissetmiyorum. Mutluluğu ve üzüntüyü böyle yönetiyorum. Koşmaya ihtiyacım var. Bu bir terapi gibi.
— Kara Goucher